Bilme isteği, canlılığın hiçbir evresinde hayatlardan uzaklaşmamış, her zaman canlının beyninde yaşayan bir olgu olmuştur. Her hareketimiz, temelinde bildiğimiz veya bilmediğimiz şeyler üzerine kuruludur. Genel anlamda bilmediğimiz şeylerden uzak durma eğilimimiz, biz canlıların bilme arzusunun yerine gelmemiş olmasından kaynaklanır. Peki bu durum özellikle insanlığın hayatını nasıl etkilemiştir, beraber inceleyelim.
İnsanlık tarihine baktığımızda görebileceğimiz tüm dinler, ideolojiler, bilimler aslında insanın merakını yani bilme isteğini doyurmak amacıyla ortaya çıkmış birer fikir veya disiplinlerdir. Bir soru varsa ve bu sorunun cevabı bilinmiyorsa, bu bilinmezlik farklı şekillerde tezahür edebilir. Korku, mutluluk, acı, heyecan, endişe gibi duygusal durumların temelinde yatan neden, bilmek veya bilmemektir. Yani aslında hayatlarımızı yönlendiren asıl şey, sahip olduğumuz bilgilerimizdir. İnsanlar neden gelecekten korkarken geçmişe dair korkuya sahip değillerdir? Çünkü geçmiş artık öğrenilmiş bir gelecektir. Bu bize korkudan ziyade mutluluk, acı, pişmanlık gibi duygular yaşatabilir. Ancak gelecekteki bilinmezlik devam etmektedir ve bu durum bilme içgüdümüzden kaynaklanarak bizim korkmamıza sebep olur. Ne gibi sorunların yaşanacağı, hangi ihtimallerin gerçekleşeceği bilinmezi, bizim geçmişe daha çok hasret duymamıza neden olabilir. Bu anlamda, korku eğer bir çığ ise, bilmediğiniz her bilgi sizin bir çığlığınızdır.
Bilinmezlik, geleceğimiz anlamında hayatımızda her an varolmaya devam edecek olabilir. Bu durum bize olumsuz duygular yaşatmış, yaşatıyor veya yaşatacak da olabilir. Ancak her değişken bilinirse, havaya attığınız bir madeni paranın yazı, tura veya dik gelebileceğini bilebilirsiniz. Bilmek veya bilmemek, tüm mesele budur. Ünlü filozof Francis Bacon, ‘Bilgi güçtür’ derken tam olarak bunu kastetmişti. Bilebildiğiniz her bilgi, ufkunuzun daha genişlemesine, temellenmesine, güçlenmesine neden olacaktır. Bilginin sizi zamanla götüreceği bilgelik erdemi size, bilinmezlikten doğan korkunuzun yerine, bilginin öğrenilebilme ihtimalinin mutluluğunu koyabileceğinizi öğretecektir. Bilinmezliği, uzay boşluğunda kaybolmak gibi hayal edin. Muhtemelen bu hayal sizi dehşete düşürecektir. Uzayda bir koordinatınız yoksa, siz de yoksunuz demektir. Her bilgi kaynağı, size o koordinatı yazdıracak, sizi yok olmaktan kurtacaktır bir kahramandır. Kim süper kahraman olmak istemez ki? Bilgiyle kalın…
Sevgilerle ANIL BOZKURT..