Modern Kafalar Gazoz Kapağın Hikayeler
Benzer Yazılar
Bir gün kapı çalar ve elinde Arapça yazıların bulunduğu bir defteri antika koleksiyoncusu olan İngiliz Sir Francis Crick’e satmak isteyen bir yabancı gelir. Francis kitaba göz attığında bazı teknik çizimler gözüne çarpar ve Arapça yazılı olan bu defteri adamdan satın alır. Defteri incelediğinde çizimlerin tanıdık olduğu fark eder. Bu çizimler Kız Kulesi’ne aittir. Fakat çizimlerde 3 katlı bir yapı olduğunu görür. Kız kulesi restore edildikten sonraki son halinde 5 katlı bir yapıya bürünmüştür(son halini II. Mahmud döneminde yapılan restorasyon çalışması ile almıştır). Araştırmaya başlayarak bilgi toplamaya başlayan Francis daha sonra bu defteri tercüme ettirir. Defterdeki notlara bakıldığında mahzenin içinden aşağıya inen bir geçit olduğunu fark eder ve geçidin deniz tabanında eski bir mağaranın içerisine indiğini görür. Defterde ayrıca geçidi açan anahtarın tam olarak ölçülerle belirtilmiştir. Bu yapının içinde tasarlanmış olan suyu doldurup boşaltma prensibi ile çalışan antik mekanizmadan bahsedilmektedir.
Francis bu defteri kendisine getiren adamı bulmak için arama emri çıkarttırsa da bulamamıştır. Daha sonra demir ustasına anahtarın ölçülerinde birebir anahtar yaptırır ve hatıralarında şöyle bahseder; “Anahtar elime geçtiğinde İstanbul’a gitmek için sabırsızlanıyordum.” der. Büyük elçilik vasıtasıyla dönemin hükümetinde 5 günlük Mimari inceleme izni alan Francis derhal Türkiye’ye gelir.
İlk gün yanına verilen koruma memuru ile keşif çalışması üzerine geçer. Elindeki defterde geçidin bulunduğu yere geldiğinde betondan başka bir şey yoktur. Bunun üzerine ikinci gün betonu kırmak için planlar yapar ve koruma memuruna gelmemesi için rüşvet vererek ikinci gün sadece yardımcısıyla Kız Kulesi’ne gider. İlk beton kalıbı kırdıklarında büyük hayal kırıklığı yaşayan Francis 3 gün boyunca diğer 2 beton kalıbı da kırmakla uğraşır. 4. günün sonunda geçidin kapısı ulaşırlar fakat anahtar kilidi hasar almıştır ve anahtar hiç bir şekilde kilide girmemektedir. Bu sorunu nasıl çözeceklerini düşünürken kuvvetli bir asit ile kilidi eritmeyi düşünürler ve kilidi kuvvetli bir asit yardımıyla eriterek geçidi açarlar. Vakit geç olduğundan geçide inmeyi son güne bırakırlar.
5. gün gelip geçidi açarlar. Dar ve karalık geçide ip yardımı ile yaklaşık 35 metre aşağı iner. Aşağı indiğinde elindeki imkanlarla aydınlatabildiği kadar etrafı aydınlatarak incelemeye başlar. Yaklaşık 500 m² genişliğinde kemerli ve kubbeli bir yapıya sahip olduğunu görür. Bir çok bölüm ve odacıktan oluşan geçitte duvarlarda bulunan freskler artık okunamaz halde olduğunu görmektedir. Yerlerde çürümüş tahtalar bulunmaktadır. Aynı zaman ana odanın duvarlarında bulunan Bizans ve Osmanlıya ait olmayan semboller yer almaktadır. Bazı odalar zaman içerisinde çöktüğünü gözlemlemiştir. Çok eski bir kılıç fark eder ve kılıcı da yanına alarak geçitten ayrılır. Geçidi kırdıkları beton parçalarını kullanarak tekrar kapatarak Kız Kulesinden ayrılırlar. Kılıç ufaktır ve 1900 yıllarda karbon testine sokarak kılıcın yaklaşık olarak 2000 yıl öncelerine ait olduğunu öğrenirler.
Francis ölümüne kadar topladığı bilgileri, belgeleri, fotoğrafları ve kılıcı bir bankanın kasasında gizli tutmuştur. 2004 yılında ölümünden sonra bu kasayı açan torunu tarafından bulunur belgeler.
Kız Kulesinin altında bulunan bu geçit ile ilgili herhangi bir resmi kayıt bulunmamakla birlikte geçitlerin İstanbul’un altında olduğu tahmin edilen geçitlerle bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca kılıç hakkında şuana kadar kesin bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Tarihi ve bilinmez sırlarla dolu bir geçmişe sahip olan İstanbul’un altında yatan bu tarihi olaylar aydınlatılmayı beklemektedir.
